En Büyük Düşmanımız: Kendimiz


Sevginin Kaynağının Gücü Adına

Canım Takipçilerim, hepinizi kaynaktan seviyorum…

Hepimiz dünyanın kolektif bilincindeki farkındalık seviyesinden dolayı devamlı, başkalarını, ailemizi, çevremizi, işyerin, komşuları, eşlerimizi, çocuklarımızı, dost arkadaş yada sokakta karşılaştığımız insanları yakutta yaratıcıyı suçluyoruz.

Not: Şuan yukarıdaki bölümü yazınca yazı sayısının 33 olduğunu gördüm ve gülümseyerek arkasından yazacağım şeyin kiymetini hissettim 🙂

Son dönemde çevremdeki insanları ve hayatı gözlemlerken Ulu Yaratıcının ne kadar çok insanları aydınlnma ve uyanışa götürmek adına herşeyi yaptığını ama insanların direnişi gözlemledim. İnsanları mutlu etmek için bile öyle bir çaba veriyor ki gerçekten onun sevgisinin karşısında saygı ile eğiliyorum.

Kaynağın bize karşı olan sevgisinin yanında bizlerin kendimize karşı olan farkındalıksız sevgisizliği çok büyük bir savaşı ortaya çıkartıyor.

Sonsuz ölümsüz yüce bir bilincin sonlu sınırlı kısıtlı zavallı şekilde kendisini görmesi ve kendince sonsuzluğun ta kendisi iken kendisi her nekadar  kutsal olursa olsun kısıtlı ufacık bir beden olarak görmesi büyük bir yanılsama…

Kendini beden zanneden sonsuz varlık bedenin ilah sistemin akışında ilerlerken herşeyi ve herkesi suçlaması aslında herşeyin kendisinin bir parçası olduğunu unutmasından yola çıkıyor.

suçladığı her bir kişi kendisi ve şikayet ettiği herşey kendisi…

kendisi zaten herkes ve herşey sonuç olarak burada suçlayacak birşey yada birisi yok tamamen herşeyi çözmemiz gereken yer kendimiz!

En büyük düşmanımız yada en büyük mücadeleyi verdiğimiz kişide kendimiz!

Zararlı olduğunu bile bile bazı şeyleri yemeye içmeye devam ediyor ve kendi var oluşumuza saygısızlık ediyoruz. Sonsuz bir varlığın bedene bürünüp herhangi o bedeni zehirleyecek şeyler kullanması gibi…

sonsuz varlık bedene bürünüyor ama bedeni kullanırken onu temizlemesi arındırması esnetmesi açması doğru kullanıp çalıştırması lazım bunlar bildiğiniz basit temizlik detoks kurallarının yanında düzenli Yoga yapmak bedenin gerçek ihtiyacı… Bunu Yoga yapanlar zaten çok iyi birşekilde biliyorlar 🙂

Kıskançlık, nefret, suçlama, açgözlülük gibi sonsuz bir bilinç, ölümsüz sınırsız bir varlık olduğunun bilincinden uzak bir bilinç içinde yaşamak zaten kendi öz varlığından kopmak olduğundan dolayı tamamen bin farklı sıkıntı sorunu hayatınıza çekiyor ki bunları bırakın diye…

İyilik ve kötülük iki farklı uç ama kapsayıcı ve kaynağın sevgisi ile egosuz iyilik birlik enerjisini desteklediğinden dolayı akışta, yükselişte ve doğru yolda oluyorsunuz ama

iyi birisiyim adı altında yakınlarınız çevrenizdeki tanıdığınız ettiğiniz insanlara iyilik yaparken tam birlik enerjisinde değil daha ego da olabiliyor ve yaşamın sınavları dersleri ile karşılanabiliyorsunuz oyüzden hiç tanımadığınız etmediğiniz belki de bir daha görmeyeceğiniz insanlaralar iyilik yapmalısınız zaten hayvanlara ve doğa ya karşı hep iyi olmasınız çünkü onlar dünya annenin çocukları bizler burada uyanış sürecindeki misafirleriz.

Misafir geldiğimiz yere zarar vermemeliyiz.

yoksa ev sahibi bizim azımızın payını farklı şekiller ile sert bir anne şeklinde verebilir.

Kendimiz ve çevremiz deki herkes herşey heryer bir bütün ve birliğin parçası ama birlikten fiziksel hale düştükçe ayrı bilinçlere ve şekillere bölünüyor aslında hepsi bir bilinç.

yani dünyada 8 milyar insan var ama 8 milyar ruh bellide yok…

kendinizi çok özel veya yüksek sanıyorsunuz dünyadaki bir sürü farklı yerlerdeki insanlara göre ama aslında aynı bilinçsiniz yani siz yada o yok tek birliğiniz var.

Ego için bunu anlamak çok zorlayıcı ama elinde sonunda birkaç bin yıl alsa bile o noktaya isteseniz veya istemeseniz de geleceksiniz.

Kendi kimliğimiz bizim sınırımız ve en büyük düşmanımız diye bileceğimiz kendimizi kısıtladığımız ego imparatorluğu…

Hayatımızda yaşadığımız tüm sorunlar bizim çenemizde, hareketlerimizden, düşünce duygu yada hislerimizden kaynaklanıyor. Ve zihin bizimle devamlı oyunlar oynuyor. Aslında en büyük mücadeleyi vermemiz gereken ve aslında farkı olsak yada olmamakta en büyük mücadeleyi verdiğimiz ve sonuç olarak hayatımızdaki tüm sorunların ana kaynağı kendi zihnimiz, egomuz, duygu ve hislerimz…

Pek ben doğduğum koşullar ve ailem nasıl benden kaynaklanıyor? Diyorsanız geçmiş hayatlarınız ve geldiğiniz bilinç seviyesinin konuları neler ise ve en çok neye ihtiyacınız varsa siz ona göre seçip geliyorsunuz. Bu kadar net ve açık…

bu konu üstüne daha çok yazacağım…

Sizi seven bir Can…

(2) Comments

  1. Sen hep yaz Canım Can❤
    O kadar güzel anlatıyorsun ki söylemek istediklerini ve tüm sözlerin o kadar güzel ki.. İyi ki varsın❤

Leave a Reply