Corona pozitif hastası ile röportajım!


Canım Okurlarım, Arkadaşım Corona virüsüne yakalandı yani Covid-19 Pozitif oldu.
Elbette herkes için üzülüyorum ama insan tanıdığı birisi olduğu zaman ve onunla paylaşım içinde olunca durumun ciddiyetini daha iyi anlıyor.

Ad

Herkesin daha çok bilgilenmesi ve asıl bu süreci yaşmış bir kişiden öğrenmesi için kendisinden benimle röportaj yapmasını rica ettim ve sağ olsun kabul etti.

Türkiye’nin en gözde ünlüleri ile önde gelen, hatta Ricky Martin ile bile çalışmış, birbirinden değerli projelerinde imzası olan , Sezen Aksu, Mustafa Sandal, Gülben Ergen, Hülya Avşar, Zeynep Bastık, Serdar Ortaç ve hatta dünyada birbirinden ünlü isimlerinde gelip albümlerini yaptırdıkları, ses mix mastering mühendisi Tarık Ceran’ın ablası Zuhal Ceran ile yaptığım röportajla sizleri baş başa bırakıyorum.

-Zuhal bir tanem ilk önce okurların seni tanıması için kendinden ve yaptığın işlerinden kısaca bahseder misin?

23 Yıllık bir organizatör geçmişim var halen devam eden. Menejerlik organizasyon, bayi toplantıları festival organizasyonları, söyleşiler gibi özellikle Türkiye’de Lider Star olan yüzlerce ünlü simayla Türkiye geneli ve pek çok ülkede Konser Organizasyon ve Sosyal Sorumluluk projelerim ve sergi çalışmalarının yapımcılığını gerçekleştirdim. Hayatımın en eşsiz imzalarında birinci sırada olan ise Mustafa Kemal Atatürk fotoğraflar ve en eşsiz belgelerinden olan 57 yıl gün yüzüne çıkarılmamış belge ve fotoğrafların topluma , Sayın Genel Kurmay Başkanlığımız nezdinde gerçekleştirdiğimiz Atamıza Sergi çalışması ile sunulmasıydı. Kadına Şiddet alanında olmak üzere Birleşmiş Milletler (UNFPA) nezdinde 8 Martın dünya kadınlar günü gibi insanlığa hizmet için gerçekleştirdiğim pek çok projede liderlik yaptım yapımcı olarak.

Antalya Altın Portakal İzmir Enternasyonel fuarı gibi pek çok noktada sergiler ve sosyal projelere liderlik yapıyorum. Özellikle Sosyal Sorumluluk projelerim dalında en değerli ödüllerle taçlandırılırken daima lider projelerle Türkiye’de Sağlık Bakanlığı (TÜHİD Türkiye Halkla İlişkiler Derneği) Sivil Toplum kuruluşlarından en başarılı Sosyal sorumluluk Projeleri olarak ödüllere layık görülen çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyorum.

-Covid19 ‘a yakalanma sürecin nasıl oldu? 20 gün evden çıkmadım demiştin?

Esasen daha fazla senle konuşurken hastanedeydim sonrasında daha salim akılla düşününce hatırlıyorum aslında 27 gün filan çıkmama sürem ve bir kere çıktım oda kendimi grip sanıyorken çok çok hasta ve artık bu grip nedir geçmek bilmiyor diyerek can havliyle artık eczaneye dayanamayıp gittim yani zaten sonradan anladım ki ben eczaneye risk alıp gittiğimi sanırken esasen haftalar önce çoktan hastalığa yakalanmışım bunu ancak hastaneye gittiğimde yapılan testler ve virüsün bulaşma ihtimali araştırılırken keşfettim çünkü virüse yakalandığım tespit edildikten sonra size bir sürü evrak imzalatıp o güne kadar ne yaşadığınız kimlerle görüştüğünüz müthiş bir titizlikle araştırılıp tüm verileri sizden almaya çalışıyorlar. Bakanlığa iletiliyor bu bilgiler mesela kimle temastaydım kaç kişiyi gördüm eve gelen giden oldu mu ? paket servis aldım mı? veya çıktıysam bu kişiler kimlerdi tüm detaylarıyla tc numaraları ve telefonlarına kadar size hasta yatışı sırasında soruluyor ve hem aynı gün hem de diğer günler tüm bu insanlar devletimiz tarafından araştırılıp bir zati aranıyorlar eğer bildiğimiz varsa yoksa kameralardan süreçte sizin nerelerde gezdiğinizi de bulduklarını düşünüyorum çünkü benim hiç tahmin etmediğim insanlara ulaşılmış ve adreslere. Gerçekten şoktaydım bu olayları yaşarken aman Tanrım dedim bu bir kimyasal savaş ben nasıl aşacağım bu durumu diye olanlara inanamıyordum.

-İlk başta nasıl belirtiler ortaya çıktı? Ne yaptın?

Önce 5 gün hiç yemek yemedim halsiz ve mutsuz olmaya hatta cildim çirkinleşip çökmeye başladı özellikle yüzüm ve göz altlarım da bunu çok derin hissetmeye başladım saçlarım aşırı dökülüyordu ama çok duyarlı bir tarzım olduğu için yaşama karşı sanırım ben çok üzüldüm ondan zaten çok yemek istememden tut da her yaşadığım durumu herhalde ben normalde de çok hassasım şu an tüm dünyayı ilgilendiren böylesine büyük bir olayda şokta sanırım üzüntü üşütme vb den bu hale geldim diye düşünüyorum. Ne bir yeme isteği ne bir tat alma kalmamaya başlamıştım yaşamdan veya hiçbir şey istemiyorum yaşam modum bitti diye evde tek başıma günlerce acı çekiyordum resmen bir ızdırap acı isyan mutsuzluk anksiyete dolu günler geceler bitmek bilmiyordu. İştahsızlığımın 5 günden sonra halsizlikler başladı sonra baş ağrıları kuvvetli keskin baş ağrıları ve metabolizmam bozulmaya başladı özellikle bazen aralarda ateşim oluyordu ama ben yine tüm olanları gribin etkisi bir şey olmaz diyerek c vitamini ,çorba sağlıklı içecekler alıp kendimi teselli ve motive edip hastalığımı iyileştirmeye çabalıyordum. Fakat 10 gün sonra artık ağrılarım ve ateşlenme haricinde dayanılmaz kemik ağrılarım oluşmaya başladı artık evde ne alt kattan ne üst kata inip çıkacak hal bulamıyordum yani anlayacağın bir odada keşke birisi olsa da bana bir bardak su verse ben nasıl yaşayacağım Tanrım böyle bu hayat olamaz ,ölsem daha az acı çekerdim en azından biter diye kendimi açıkçası üzüntü ve kederlenerek yiyormuşum .Bu nasıl bir hastalık nasıl bir griptir bitmek bilmiyor Allahım diyordum devalı. Oysaki virüs bedenime girmiş farkında değilim ama bunun nedeni nasılsa evden çıkmadım imkansız diyordum bu dünyada herkeste olabilir ama bende olmaz diyecek kadar kendimden eminim çünkü spor yoga koşu yüzme tenis oynamak gibi sağlıklı yaşayan ve beslenen, bol su içen günde 3 litre suyu tüketmek benim hayatımın en olmazsa olmazıydı .Bu dünyada kendimi en özenli yaşayan, beslenen, kişisel bakımıma sonsuz önem ve değer veren bir olarak yaşıyorum daima. Tüm bu nedenler beni asla kendimin bu hastalığa yakalanmamın imkansız olduğuna ikna ediyordu. Fakat içten içe medyayı takip ederken de kalbimi sonsuz bir huzursuzluk ve sevgisizlik evrene yaşama yapılmış korkunç bir haksızlık, sevgisizlik yayılımı olarak nitelendiriyordum .Mutlak hayrı var ama bu yöntemle çok sert diyordum uyanmak yada dönüşüm bu olmamalı diyerek kendimi aşırı üzüyor yazılar paylaşıyordum sosyal mecrada. Ve hatta çok hasta olduğum bir gece bir mucize olsun ne olur bu üstümdeki enerji ızdırap biraz bile olsa dinsin dedim ve şaka gibi gerçekten o sürede bir baktım telefonumda senden mesaj canlı yayında meditasyon dua şifa çalışması oh yaşasın dedim ve hemen senin yayınına katıldım .Yataktan doğrulmakta dahi zorlanırken senin meditasyonunu yapmaya başladım ve inanılmazdı gerçekten nefes alışım düzelmeye bedenim reaksiyonlar vermeye başladı gözlerimden sürekli yaşlar geliyor ve devamlı esniyordum bu halim senin çalışman devam edip bitene kadar ki ve yayın bittikten sonra dahi enerji bedenimde devam etti. Ve gerçekten çok büyük bir rahatlama hissettim o gece için ve uzunca bir aradan sonra ilk defa o gece uyuyabildim hatta kendi kendime çok şükür benim üstümde ne tür bir enerji varsa Can sayesinde attım diyerek sevinip hatırlarsan sana da teşekkür mesajı attım ama sende dahil kimseye hastayım demiyordum .Sadece en yakın birkaç arkadaşıma galiba ben çok kötü üşüttüm diyordum her gün hemen hemen konuşuyorduk nasıl olduğuma dair.

-Hastanedeki sürecin nasıl? Hastaneye girişin? İçeride geçirdiğin süre nasıldı?

Hastaneye artık yaşadığım beden ruhsal eziyete dayanamayarak gitmeye karar verdim çünkü komşumun arkadaşının covid haberi geldi aynı akşam bana ve ben onunla da oturup çay içmiştim.Hastalığımın başlamasından yaklaşık 20 gün evveldi. Ve kapıda bana bu haberi arkadaşım verdikten sonra evden içeri girdiğimde içimde bir eyvah diye ses duydum ve sanırım ben grip değilim dedim. Kendi kendime de bu nasıl grip geçmek bilmiyor deyip gün sayıyordum bugün geçer yarın geçer diyerek aslında ben baya 18 veya 20 gün hastalıktan zaten resmen süründüm diyebilirim. Ve bir an da tüm riskleri alıp hastaneye gitmeye karar verdim çünkü bir yanım da ya sen gripsin gerek yok anonslar da gerekmedikçe hastanelere gitmeyin riskli dendiği için de doktora gitmeyi hep erteledim bu dönem ben de hastaneye giderek doktorlarımıza yük olmayayım istiyordum .Fakat kendi ilaç ve yöntemlerimle grip sandığım hastalıkta kendimi asla iyileştiremiyordum ve artık mecburdum bedenimin ruhumun desteğe seruma ihtiyacı olduğunu hissediyordum .Hastaneye gitmeden önce son 1 hafta boyunca burnumdan soluk borumdan bedenime ait olmayan kimyasal bir koku almaya başladım çok kuvvetli bir koku bedenime ait olmayan garip tuhaf korkunç bir kimyasal bir reaksiyon insan bedenine ait olmayan çok rahatsız edici bir koku burun kemiklerimi sızlatarak geliyordu. Uykusuzluk stres mesela 2 gün uyumuyorum hem uymak istiyor bedenim hem uyuyamıyorum yani eziyetin bini bin para düşünsene 2 gün geçmiş ya da 3 gün ne uyuyorsun ne acıkıyorsun yaşamakla ölmek arasında bir boşluk hiçlik hali , ateş terleme ama terleme de bir tuhaf yarın terliyor yarın terlemiyor bir soğuk terliyorsun bir sıcak .Günde 3 bazen 4 defa duşa giriyordum ki vücudumda ne varsa hızla o toksini atabildim diye çabalayıp duruyordum bedenimle kanımla canıma resmen birde yetmez gibi sabahları saat 7, 8 ,9 da uyumak için dua ediyordum ne olur bugün uyuyabilim Tanrım diye ve artık bedenim yıkılıyordu bir ara uyuyordum öğlen veya öğleden sonraları oda birkaç saatlik uykular olarak yaşamaya başlamıştım ve yüzüm çökmeye başladı kalbime ağrılar giriyordu bedenimin sol tarafında hiç tanımlayamadığım ağrılar giriyordu bir anda ve sonra kayboluyordu fakat benim final noktam ciğerlerim oldu işte orada son 3 gece bir şeyler hissetmeye başladım.

Hayatımda ilk defa göğüs kafesimin içini boş hissediyordum ah ne güzel bir his derken ama bedenim hasta nasıl olur da ciğerim yok gibi rahat hissedebilirim ki diyordum ve bu duygu beni sevindirirken bir yandan da korkutmaya başlamıştı içten içe. Allahım bu işte bir iş olmasın dedim babamla konuştum kızım sen üşüyorsun hep ondan dedi ben çok hassasımdır soğuk beni hep düşürür hayatta dayanamadığım tek şeydir üşümek .Konuyu anlayacağın ne yapıp edip hep hayatta bir tecrübemle örtüştürüp ben üşüttüm grip oldum geçecek deyip eziyet çekmeye devam edip durdum.

Özete gelirsem başta işte tüm bunlar ve kapıda bana verilen komşum arkadaşım Covid olmuş haberi beni tetikledi ve içimden bir sesin tetiklemesiyle git hastaneye sen virüsü kaptın diye duydum kendimi ve hemen maske takıp saçlarıma kadar örtünüp asansörü dahi birine zararım olmasın diye kullanmayarak apartman merdivenlerinden direk arabama bindim ve iyi ki de öyle yapmışım yani ben zaten o süreçte çoktan taşıyıcı olmuşum haberim yokmuş 🙁

Hastanede geçirdiğim süreç kapıdan girdiğim an hem korku hem güven duygusu karışıktı. Gece yarısıydı girmeye karar verdiğimde fakat bilim kurgu filmlerinde gibiydi kimseyi göremiyorsunuz çünkü kostümler ,maskeler ,cam gözlükler ,kasklar inanılmaz önlemler alınmıştı. Beni içeri almadılar hiçbir hastayı ilk anda içeri almıyorlarmış bir kırmızı bariyer çekilmişti oradan soruya cevap veriyorsun ve şikayetimi dinledikten sonra beni acil odasına aldılar ama ben hala orada ısrarcıydım benim bir şeyim yok halsizim ağrılarım geçmiyor ne olur bana bir serum takın.Dedim ki ben iğneden aşırı korkarım bu dünyadaki en büyük travmam iğnedir kriz halinde ağlamak geliyor görünce dahi güçlü yapıma rağmen ben hastanelere bugüne kadar iğne sebebiyle de adım atmayı tercih etmeyen birisiyim ta ki bu hastalığıma kadar da çok şükür ihtiyaç duyacak bir sağlık sorunum olmadı 🙂 Derken kanımı aldılar fakat yetersiz bt çekmemiz lazım dediler ve iyi ki çekmişler kanımda test negatif çıktı ama bt sonucu 1 saat sonra çıkıyor sizi hastanede tutamayız aracınız var mı yoksa maalesef dışarı almak zorundayız dediler çok büyük bir saygı ve anlayışla hepimiz olanın farkında tabii ki diyerek arabama gittim. Ve aracımda bekledim ve işte hemşire geldi 1 saat geçti ama beni içeri almadan kapıdan bilgi verişinden ben anladım burada bir durum var diye Zuhal hanım sizi alalım şöyle diyerek yine acil odasına alındım. Ve doktorunuz size bilgi verecek dediler ben hala sanıyorum doktor yanıma gelecek ne gelen var ne giden. Gelen kapının dışından minik aralayıp cevap verip kapıyı kapatıp gidiyor aynı şey oldu ve doktorum geldi Zuhal hanım güçlü covid bulgularınıza rastlandı hemen yatışınızı yapıyoruz dedi zaten geçmiş olsun ben olayın şoku ve öfkesi ile bu nasıl benim başıma gelir bu kadar düzgün özenli yaşarken diye ağlamamı engelleyemedim hemen en yakın arkadaşımı aradım o korku panik haliyle ben şimdi ne yapacağım kurtulacak mıyım ne olacak bana bu kadar düzgün özenli temiz yaşarken daima her an yıllardır nasıl olur da bu hastalık beni bulur diye gerçekten o kısacık süre de kendimi istemesem de yıpratmaya devam ettim ve odam hazırlandı yatışım hızla yapıldı.

-Ne kadar zaman hastanede kaldın?

Tam olarak bir hafta kaldım hastanede ilk gece sabaha kadar en düşe ve korku huzursuzluk kafamda soru işaretleriyle sabahladım yine zaten artık hayatta uyumamak benim için çok sıradan bir refleks haline dönüşmüştü diğer hastaların çektiği acıları duymak ise gerçekten ayrıca bana ızdırap veren bir süreçti ve ilk 3 gün ilaçlarla ancak uyumaya başlamıştım. 3 veya 4. gün yavaş yavaş iyileşmem hızlanmaya başladı ama ilk 3 gün hala ben sanıyordum ki aynıyım oysa beden prosese hazırlanıyormuş yapılan tedavi protokolüne her beden her kişi farklı reaksiyon verdiği için.

-Hastaneden çıkışın nasıl oldu?

İşte bayıldığım kısım bu nefisss sonsuz bir güven huzur ve mutlulukla ayrıldım hastaneden ama siz kendi başınıza çıkamıyorsunuz beni sandalyeyle arabama kadar bindirdiler ve bundan öncesinde başımdan parmak ucuma kadar koruyucu kıyafetlerle giyindim çünkü bedenim temizlenmişti ama süreç bitmemişti evde geçirmem gereken ve daha da dikkatli olmam gereken bir 14 günlük sürecim var şu an hala o süreci yaşıyorum

-Okurlara tavsiyelerin neler?

Bu sürecim hepimizin evrenin varoluşun en yüksek hayrına olduğunu bilmemiz ve benim ilk başta yaptığımı yapmayıp isyan etmeden olanı kabul edip hayatta her şeyin insan denetimi ve bir sebebi olarak geldiğini ve yaşamıma bu denetimin şu anda kattıklarına inan ki müteşekkirim .Biri bu deneyimi silmek ister misin yaşamında deseydi hayır derdim çünkü hastalığımı duyan görüşmediğim herkes benimle iletişime geçti yıllardır duyduğum sevgisiz onlarca enerji sonsuz sevgiye dostluğa dönüştüğüne şahitlik ettim 82 yaşında bir teyzemizin ki covid tanısı dışında başka pek çok rahatsızlığı olmasına rağmen muazzam doktorlarımız hemşirelerimizin çabalarına bire bir kulaklarımla duyduğum için 5 günde nasıl iyileştirdiklerini yaşadım. Dostlarımdan çevremden teyzemiz ve insanlığa kainattaki her zerreye dualar ve şifa çalışmalarıyla da taburcu olmasına tanıklık etme şansım oldu yani her deneyim bir şans ve müthiş mesajlarla donatılmış ama ricam lütfen temas etmesinler .Bana olmaz değil ben önlemlerimi alayım diyerek yaşamak ve bu süreci sabırla geçip gideceğinden emin olarak fırsata çevirmelerini öneririm. Çünkü uzun yıllar bir daha hiç kimse dünya işleri arasında 7 / 24 bir birini görme yaşama şansını kendisini yaşamı diğer canların canlarını anlama duyma şansını yakalayamayabilir bence bu süreçte yaşam bize bunu da armağan olarak sundu .Her olanın içindeki hayra yönelmelerini şükür ve dua ile hem kendilerini hem de şu an çok fazla duaya sevgiye ihtiyacı olan her hastaya cana dua ve sevgi göndermelerini isterim çünkü yaşadım gördüm duydum evde otururken edilen dualar şifa çalışmaları hayırlar işlenmesi hepimizi iyileştiriyor. Herkese çok teşekkür ederim şimdiden tüm kalbini yaşama iyilik için açanlara selam şifa olsun. Deneyimim ve dilerim ki hiç kimse bu hastalığı yaşamasın ve artık son bulup biran önce çözüme kavuşsun bütün dünyamız güzelliklerle dolsun yeniden.

-Bu röportaj için sana çok teşekkür ediyorum.

Asıl ben senin o eşsiz kalbine insanlığına ürettiğin sonsuz değere sabrına teşekkür ederim .Hayranım sana ne büyük emeklerle ve çalışkanlıkla neler başardın .İyi ki varsın Can , bizi daima seven bilgilendiren 24 saat şifa bilgi iyilik için çalışan üreten Can’ı her şeyden önce gerçek bir insan ve dost olduğun için seni çokkk seviyorum çokkk. Bu süreçteki meditasyon ve şifa çalışmalarınla bana güç kuvvet sevgi ve iyileşmeni gönderdiğin için de ayrıca bir kez daha sana çok teşekkür ederim tüm varlığımla.

Zuhal canım ben sana herkesin adına çok teşekkür ediyorum.

En kısa zamanda hiç bir etki ve iz kalmadan eskisinden çok daha sağlıklı bir şekilde aramızda olmanı diliyorum.

Seni seven bir Can…

Leave a Reply